20 Kasım 2008 Perşembe

GAP'ta sulama kanallarının yapımına başlandı

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)'nin en önemli adımlarından biri olan sulama kanallarının yapımına başlandı.
Yıllardır proje aşamında olan ve ödenek aktarılmadığı için bir türlü başlanamayan sulama kanalları GAP Eylem Planı kapsamına alınmış ve ödenek ayrılmıştı. Kralkızı ile Dicle barajı arasında 202 kilometrelik alanı kapsayan kanalların tamamlanmasıyla 250 bin kişinin istihdamı sağlanacak, 1 milyon 300 bin dönüm arazi sulanacak.
Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu, konuyla ilgili açıklamasında, sulama kanallarının yapımı için üç ayrı önemli ihale gerçekleştirdiklerini söyledi. GAP Eylem Planı kapsamında kamu kurumlarına bütçe ödeneği dışında 135 milyon YTL gönderildiğini belirten Mutlu, Kral Kızı ve Dicle barajı arasındaki 1 milyon 300 bin dönüm alanın sulama ihtiyacını tamamlayacak kanalların yapımına başlandığını dile getirdi. Sulama kanallarının bitirilmesiyle 250 bin kişinin istihdam edileceğini anlatan Mutlu, "Devamında Silvan Barajı ve diğer yatırımlar olacak. Bu şekilde istihdam oluşturma adına halkın mutluluğuna, huzuruna katkı noktasında ciddi bir katkı sağlayacaktır." dedi. Mutlu, "Geçmiş yıllardan itibaren bu bölgede eksik kalmış yatırımları çok süratli bir şekilde tamamlıyoruz. Diyarbakır'a 165 milyon YTL kaynak aktarıldı. GAP Eylem Planı kapsamında öncelik verdiğimiz istihdamı sağlamak için büyük gayret gösteriyoruz." diye konuştu. Kralkızı ile Dicle barajları arasında 202 kilometrelik alandaki kanalların 700 milyon YTL maliyetle tamamlanacağını anlatan Mutlu şöyle devam etti: "Bugün itibariyle sosyal ve istihdam projelerini uygulamaya koyduk. Sulama kanalları çok büyük bir iş. Sulanacak alan 130 bin hektar alan. Yani 1 milyon 300 bin dönüm. 250 bin kişi istihdam edilecek."

9 Kasım 2008 Pazar

Eker: Hayvancılığa Desteği Artırdık

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'de hayvancılık sektörünün kendi dönemlerinde üvey evlat olmaktan çıkarıldığını belirterek, "Hayvancılığın, tarımsal desteklemelerdeki payı, yüzde 4.4'ten, yüzde 24'e yükseldi." dedi.Mehdi Eker, Ankara'daki entegre et tesisinin açılış töreninde hayvancılık setörüne desteği artırdıklarını söyledi.Eker şöyle konuştu: "1.8 milyar YTL'lik desteğin sadece 80 milyon YTL'si hayvancılığa ayrılıyordu. Bizim hükümetimizde şu anda hayvancılığa ayrılan para toplam desteklerin yüzde 24'ü ve miktar olarak da 1.3 milyar YTL." Bakan Eker, son yıllarda et ve süt üretiminde de önemli artışlar sağlandığını da kaydetti.

trt.net.tr

GAP Büyümede Lokomotif Olacak

GAP büyümede lokomotif olacak.Diyarbakır,Gaziantep ve Şanlıurfa cazibe merkezlerine dönüştürülüyor.GAP eylem planını hayata geçiren hükümet 3 ayda projeye 1.9 milyar YTL ödeme yaptı.2008 için belirlenen hedefin %53 ü 3 ayda gerçekleşti.Hükümet, GAP, Doğu Anadolu Projesi ve Konya Ovaları Projesi'ne hız verdi. Yılın ikinci yarısında faaliyete geçen GAP Eylem Planında yüzde 53'lük bir gerçekleşme sağlandı.
Mardin'de GAP eylem planının 3 aylık gerçekleşme rakamlarını açıklayan Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, hükümetin GAP'a 2012 yılına kadar 14.5 milyar YTL kaynak aktaracağını söyledi. Ekren, "Ulusal olduğu kadar bölgesel ve küresel bir projedir. Tamamlandığında sadece Türkiye ile sınırlı kalmayacak, küresel ve bölgesel etkileri olacak. Türkiye'deki refah ve mutluluğa katkı sağlayacak." diye konuştu.GAP Eylem planı 2012 yılında tamamlanacak. Toplamı 26.7 milyar YTL olan projenin, 19.4 milyarı devlet, kalanının kamu ve özel sektör işbirliği ile tamamlanması hedefleniyor.GAP tamamladığında 3.8 milyon kişiye iş kapısı olacak.Başta tarım, yenilenebilir enerji ve turizm alanları olmak üzere bölgesel yatırımlar yapılacak.Bölgede 27 bin konutun inşaatı sürüyor. Sulama projelerinin ise yüzde 54'ü tamamlandı. Eğitim projelerinin de yüzde 80'i bitirildi.Eylem planı çerçevesinde Diyarbakır bu yıl, Şanlıurfa ve Gaziantep ise gelecek yıl " cazibe merkezi" haline getirilecek.Gaziantep Şanlıurfa otoyolu yıl sonunda faaliyete geçecek.GAP Eylem planının üç ayda katettiği ivme işadamlarının da beğenisini kazandı.

5 Kasım 2008 Çarşamba

2009 da 5,5 milyar YTL Tarım Desteği

Tarım sektörüne 2009 yılında 5,5 milyar YTL destek sağlanacak.Bu yıl, kuraklık desteğiyle birlikte 5,9 milyar YTL olarak öngörülen tarımsal destekleme bütçesi 2009 da yaklaşık 411 milyon YTL azalmış olacak.Daha önce Eylem Planı'nda açıklandığı üzere, kaldırıldığı için gelecek yıl doğrudan gelir desteği (DGD) amacıyla bir ödenek ayrılmadı. Daha önce DGD için kullanılan ödenekler diğer destekleme kalemlerine dağıtıldı.
Resmi Gazete'de yayımlanan 2009 Yılı Yatırım Programına göre, 5,5 milyar YTL'lik desteğin 1 milyar 533 milyon YTL'lik bölümü, gübre, mazot, sertifikalı tohum-fidan kullanımı, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları gibi ''alan bazlı destekler'' için kullanılacak. Bunun 34 milyon YTL'lik bölümü ''organik tarım, iyi tarım uygulamaları ve toprak analizi'' için ayrıldı. 2007 yılında 10 milyon YTL destek ayrılan bu uygulamalar için bu yıl ödenek konmamıştı. Gelecek yıl, mazota 583 milyon YTL, gübreye 737 milyon YTL, sertifikalı tohum ve fidan kullanımına 132 milyon YTL destek sağlanacak.Çevre amaçlı tarım alanlarının korunmasına 7,5 milyon YTL, tütün alanlarında alternatif ürüne yönlendirmek için de 40 milyon YTL destek ayrılacak.
Fark ödemesi desteklemeleri için 2 milyar 78 milyon YTL kaynak ayrıldı. Böylece, kütlü pamuk, zeytinyağı, ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, aspir ve dane mısır gibi arz açığı olan ürünlere 1 milyar 81 milyon YTL, hububata 795 milyon YTL, çaya 136 milyon YTL, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi bakliyata 66 milyon YTL destek sağlanması öngörülüyor.
Bu yıl 1 milyar 158 milyon YTL olarak gerçekleşmesi beklenen hayvancılık destek ödemeleri 2009'da 1 milyar 314 milyon YTL'ye yükselecek.Kırsal kalkınma amaçlı tarımsal desteklere 297 milyon YTL, tarım sigortası destekleme hizmetlerine 90 milyon YTL katkı sağlanacak. Devlet katkılı sigorta için geçen yıl 55 milyon YTL devlet katkısı sağlanmıştı.Patates siğili için 24 milyon YTL, çay budama tazminatı ve masrafları için 70 milyon YTL olmak üzere telafi edici ödemeler için toplam 94 milyon YTL kaynak ayrıldı.Kuraklık desteğinin öngörülmediği programda, bu yıl 44 milyon YTL olarak gerçekleşmesi beklenen diğer tarımsal amaçlı destekler ise 94 milyon YTL'ye yükseltildi.Çitçiye, 2004 yılında 3 milyar 84 milyon YTL, 2005 yılında 3 milyar 708 milyon YTL, 2006 yılında 4 milyar 747 milyon YTL, 2007 yılında 5 milyar 555 milyon YTL destek verilmişti. Bu yıl tarımsal destekleme bütçesinin 535 milyon YTL'lik kuraklık desteği dahil, toplam 5 milyar 911 milyon YTL olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor.

tarimsalpazarlama.com

3 Kasım 2008 Pazartesi

Kütlü Pamuk avans alım fiyatı 70 krş tan 85 krş a yükseldi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Fethi Coşkuntuncel , ''Dünya borsalarında 135-140 cent olan pamuk, Türkiye'de 125 cent civarında.Ancak, bu fiyat üreticiyi kurtarmıyor'' dedi. Coşkuntuncel, döviz kurundaki yükselişle dünya borsasında da fiyatların yükseldiğini, ancak bunun uzun sürmediğini, şu anda yurt içinde oluşan fiyatların dünya ölçeğindekine yakın da olsa üreticiyi memnun etmediğini bildirdi. Coşkuntuncel, geçen yıl yörede 46 bin hektar olan ekim alanının bu yıl 50 bin hektara çıktığını ifade ederek, ancak, çiftçinin endişeli yaklaşımının önümüzdeki yıl yeniden daralma eğilimi yaşanacağını gösterdiğini kaydetti.Çukurova Pamuk Yerfıstığı ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (ÇUKOBİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Öztürk ise kütlü pamukta avans alım fiyatını 70 YKr'den 85 YKr'ye yükselttiklerini bildirdi. Öztürk, fiyat yükselişine rağmen alım miktarının geçen yılın gerisinde kaldığını belirterek, şunları söyledi: ''Geçen yıl Kasım ayı sonu itibariyle 69 bin ton ürün almıştık. Sezon başından şu ana kadar aldığımız miktar 55 bin 471 bin. Alımlarımız devam ediyor. Bugüne kadar üretici ortaklarımıza 45 milyon 376 bin YTL ödeme yaptık. Sezon başında 70 YKr avans alım fiyatından ürün veren üreticilere ürünün kalitesine göre fark veriyoruz. Bundan sonra da piyasada yükseliş olduğunda farkı üreticiye yansıtacağız.'' Öztürk, pamukta sınıflandırmaya gittiklerini, yetiştirdikleri yöreye göre fiyat verdiklerini belirterek, ''Yeni uygulamaya göre, Diyarbakır ve çevresi pamuğunu 86 YKr, Amik Ovası pamuğunu 65,5 YKr, Çukurova pamuğunu ise 85 YKr'ye alıyoruz. Fiyat değişiminde pamuğun kalitesi önemli etken'' diye konuştu.


tarimsalpazarlama.com

2008 yılı Ürünü Destekleme Primi

Mevzuat

2008 Yılı Ürünü Kütlü Pamuk, Yağlık Ayçiçeği, Soya Fasulyesi, Kanola, Dane Mısır, Aspir ve Zeytinyağ

25 Ekim 2008 CUMARTESİ Resmî GazeteSayı : 27035

TEBLİĞ

Tarım ve Köyişleri Bakanlığından:

2008 YILI ÜRÜNÜ KÜTLÜ PAMUK, YAĞLIK AYÇİÇEĞİ, SOYA FASULYESİ, KANOLA, DANE MISIR, ASPİR VE ZEYTİNYAĞI ÜRETİCİLERİNE DESTEKLEME PRİMİ ÖDENMESİNE İLİŞKİN BAKANLAR KURULU KARARI UYGULAMA TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2008/59)

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 2008 yılı ürünü kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir ve zeytinyağı üreterek satışını yapan üreticilere destekleme primi ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ 29/7/2007 tarih ve 26597 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 2007-2011 Döneminde Kütlü Pamuk, Yağlık Ayçiçeği, Soya Fasulyesi, Kanola, Dane Mısır, Aspir ve Zeytinyağı Üreticilerine Destekleme Primi Ödenmesine Dair 2007/12415 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı esas alınarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğde yer alan terimlerin tanımları aşağıda belirtilmiştir.
a) Banka: T.C. Ziraat Bankası Anonim Şirketi’ni,
b) Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nı,
c) Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliği: Sağlıklı tarım politikalarının oluşturulması için kurulan Çiftçi Kayıt Sisteminin güncellenmesi, geliştirilmesi ve tarımsal ürünlerin denetlenebilir, izlenebilir bir şekilde yürütülmesine ilişkin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yürütülen Yönetmeliği,
ç) ÇKS: Çiftçi Kayıt Sistemini,
d) İl Komisyonu: Vali veya görevlendireceği Vali Yardımcısı başkanlığında; Bakanlık, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Ziraat Odaları Birliği, Sanayi Odalarının ildeki temsilcileri ile bulunan yerlerde Ticaret Borsası temsilcisinden oluşturulur.
e) İlçe Komisyonu: Kaymakam başkanlığında; Bakanlık, Maliye Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve İlçe Ziraat Odası temsilcilerinden oluşturulur.
f) Kararname: 2007-2011 Döneminde Kütlü Pamuk, Yağlık Ayçiçeği, Soya Fasulyesi, Kanola, Dane Mısır, Aspir ve Zeytinyağı Üreticilerine Destekleme Primi Ödenmesine Dair 29/7/2007 tarihli ve 2007/12415 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nı,
g) Prim veya destekleme primi: Kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir ve zeytinyağı üreticilerine Kararname uyarınca yapılacak ödemeyi,
ğ) Prim kayıt formu: Başvuru sahibi üreticiye ait özlük, prime esas üretim, verim, tohumluk, ürün satış bilgileri ve prime esas değerlendirmenin yer aldığı sistemden alınacak belgeyi,
h) Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu: Tarım Kanunu’nun 17 nci maddesi ile verilen görevleri yerine getirmek üzere oluşturulan Kurulu,
ı) Tasiriye faturası: Maliye Bakanlığı tarafından bastırılan, müteselsil seri ve sıra numarası taşıyan, vergi dairesine kayıtlı gerçek ve tüzel kişi niteliğindeki zeytin sıkma tesislerince gerçek kişi üreticiden teslim alınan zeytinin sıkma bedeli karşılığında düzenlenen ve üreticinin adı soyadı, açık adresi (bağlı olduğu il, ilçe ve köyünü gösterir şekilde), üretici tarafından getirilen zeytinin kilosu, cinsi ve elde edilen yağ miktarını gösterir faturayı,
i) Üretici: 2008 yılında çiftçi kayıt sisteminde özlük, ürün, arazi bilgileri kayıtlı olan ve bu arazilerinde prime esas ürünleri ürettiği il/ilçe tarım müdürlüklerince tespit edilen gerçek ve tüzel (kamu tüzel kişilikleri hariç) kişileri,
ifade eder.

Destekleme primi uygulama alanı, ödeme esasları, ödeme yer ve zamanı, ödeme şekli ;

MADDE 4 – (1) Alım satım işlemlerinin belirlenen usul ve esaslara uygun gerçekleşmesi koşuluyla; kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir ve zeytinyağı (ham rafinajlık veya natürel) üreticileri ile bu ürünlerin tohumluk üretici kuruluşları (Bakanlığımızda kayıtlı) ile sözleşmeli üretim yapan üreticiler de prim ödemelerinden yararlanır.
(2) Üreticiler tarafından üretilen ve kamu kuruluşlarına yapılan kütlü pamuk teslimatları için bu Tebliğin 6 ncı maddesinde belirtilen belgelerin düzenlenmesi kaydıyla prim ödenir. Kamu kuruluşlarına tüccar tarafından yapılan satış ve teslimatlarda kütlü pamuk teslimat belgesi, tüccarın üreticiden yaptığı alım miktarları ile uyumlu bir şekilde her bir üretici adına ayrı ayrı düzenlenir. Bu belge tüccar tarafından üreticiye teslim edilir.
(3) Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu tarafından, 2008 yılı ürünü destekleme primi miktarları kilogram başına; kütlü pamuk için 30 YKr (sertifikalı 36 YKr), yağlık ayçiçeği için 21 YKr, soya fasulyesi için 23 YKr (sertifikalı 27,5 YKr), kanola için 23 YKr, dane mısır için 4 YKr, aspir için 23 YKr ve zeytinyağı için 21 YKr olarak belirlenmiştir. Bu karar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından düzenlenecek genelge ile Bakanlık İl Müdürlüklerine bildirilir.
(4) Üreticiler, bu Tebliğin 6 ncı maddesinde istenen belgeler ve farklı il/ilçelerde gerçekleştirdiği üretim ve satışlar ile ilgili tüm belgeleri sadece ÇKS’ye başvurduğu il/ilçe Komisyonlarına ibraz eder.
(5) Önceki yıllara ait destekleme primi ödemeleri için haklarında destekleme primi ödemelerinden beş yıl süreyle yararlandırılmamaları yönünde karar alınan üreticilerin başvuruları, (Ek-2) de yer alan taahhütname ile kabul edilir.
(6) 5’inci fıkrada belirtilen üreticilerin, 2008 yılı destekleme primi ödemeleri için ödeme aşamasına gelinceye kadar tüm iş ve işlemleri (ÇKS kaydı, arazi tespitleri, başvuru sırasında istenecek diğer belgeler) yapılır. Kararın zaman içerisinde üretici lehine bozulması halinde, Komisyon Kararı ile ödeme yapılır, aksi durumda müracaat dosyaları Komisyon Kararı ile kapatılır.
(7) Ayrıca, sertifikalı tohumluk kullanmak suretiyle kütlü pamuk/soya fasulyesi üretimi yapan ve bu durumu belgelendiren üreticilere, ürüne verilecek prim miktarının % 20’si oranında fazla ödeme yapılır.
(8) İl komisyonları, ödemeye esas yapacakları incelemelerin sonuçlanmasını müteakiben ÇKS’den aldıkları ve onayladıkları il icmal listelerini Bakanlığa gönderir. Bakanlık ödemeye esas icmal listelerindeki toplam prim miktarlarını ödemelerin yapılabilmesini temin için elektronik ortamda bankaya gönderir. Gerekli kaynağın banka şubelerine aktarılmasından sonra prim ödemeleri yapılır.

Ödemelere ilişkin görev ve yetkiler

MADDE 5 – (1) Kararnamede yer aldığı üzere destekleme prim ödemelerine esas işlemlerin yürütülmesini ve denetimini sağlayacak tedbirleri almaya Bakanlık yetkili olup, bu amaçla yapılacak çalışmalarda gerektiğinde diğer kamu kurum ve kuruluşları, kooperatifler, ziraat odaları ve birliklerin hizmetlerinden de yararlanılır.
(2) Buna göre uygulamanın yürütülmesi amacıyla il ve ilçe komisyonları oluşturulur.
(3) İl/ilçe komisyonları hazırlanacak olan çalışma planına ve gündeme göre toplanarak bu Tebliğ hükümleri ve yürürlükteki mevzuat çerçevesinde oy çokluğu ile karar alır.
(4) İlçe komisyonları;
a) Her ürün için üretici bazında bir dosya açar.
b) Üretici ve ürün bazında arazi miktarlarını belirlemek için, Bakanlık tarafından yürütülen ÇKS gereği yapılan örnekleme arazi tespitlerinde öncelikli olarak prime esas arazileri dikkate alır. Bu tespitler ayrıca tutanağa bağlanır.
c) Başvuru dilekçesi (Ek-1) ve 2008 yılı ÇKS kayıtlarında farklı il ve ilçelerde üretim yaptığını beyan eden üreticilerin; üretici ve ürün bazında ekim alanları/ağaçların bulunduğu alanlar ile ilgili bilgileri, prime esas alınan ortalama verimleri ve dekara kullanılan sertifikalı tohum miktarlarını (kütlü pamuk ve soya fasulyesinde) üretimin yapıldığı yerin il/ilçe Komisyonlarından isteyerek değerlendirmede dikkate alır.
ç) Verimde etkili tüm faktörleri ve bilgileri değerlendirerek her ürün için ilçe ve köy bazında prime esas alınabilecek ortalama verimleri ve/veya bu verimlere ilişkin olarak ortalama tohumluk kullanım miktarlarını; birinci /ikinci ürün, sulu/kuru ve sertifikalı/sertifikasız tohumluk kullanımı şeklinde belirler.
d) Komisyon prime esas üretim yapılan arazi ve bu arazide üretim ile ürün satışlarına ait belgelere dayalı bilgilerin yer aldığı sistemden alınacak prim kayıt formu üzerindeki kriterleri dikkate alarak karşılaştırma yapar. Ayrıca, zeytinyağında üretim miktarının belirlenmesinde tasiriye faturasını da dikkate alır.
e) Alıcının usulüne uygun olarak eksiksiz düzenlediği ve üreticiler tarafından komisyona ibraz edilen alım satım belgesi (müstahsil makbuzu veya fatura) ve/veya borsa alım satım beyannamesi ve tasiriye faturası fotokopileri üzerine “Aslı Görülmüştür” ibaresini yazarak alır. Asıl nüshaları üzerine görünür şekilde “2008 yılı kütlü pamuk/yağlık ayçiçeği/soya fasulyesi/kanola/dane mısır/aspir/zeytinyağı primi ödemesinde esas alınmıştır” ibaresini koyarak üreticiye iade eder. Bu belgelerin asıllarının üretici tarafından beş yıl saklanması zorunludur.
f) Sertifikalı kütlü pamuk/soya fasulyesi tohumluk kullanımıyla ilgili mevcut tüm bilgileri üreticinin ibraz ettiği satış faturası ile karşılaştırır ve değerlendirme sonucunda sertifikalı tohum kullanılarak gerçekleştirilen üretime ilave destekleme primi verilir.
g) Pamuk çırçır ve prese fabrikalarının faaliyet dönemine ait tüm bilgileri kontrol eder. Pamukların Çırçırlanması, Preslenmesi ve Depolanmasının Denetlenmesine Dair Tüzük çerçevesinde pamuk sezonu içerisinde faaliyetini sürdüren çırçır prese fabrikalarının düzenlemiş olduğu alım satım belgesine istinaden destekleme primi ödemesi yapılır.
ğ) Destekleme priminden, 2008 yılında ÇKS’de özlük, ürün, arazi bilgileri kayıtlı olan ve bu arazilerinde prime esas ürünleri ürettiğine ilişkin il/ilçe tarım müdürlüklerine müracaat eden çiftçilerin beyanları, ilgili köy muhtarı ve azaların onayı ile köy bazlı desteklemeye tabi olabilecek toplam üretim alanının, il/ilçe müdürlüklerince yapılan köy bazlı toplam üretim alanı tespitlerine uygun olması koşulu ile aksi ispatlanıncaya kadar verilen beyanlara itibar edilir.
h) Prime esas ekim/zeytinlik alanını, üretim miktarını ve ödenecek toplam prim miktarını her bir ürün için ayrı ayrı gösterecek şekilde ÇKS’den alacağı icmalleri ilçelerde ve köylerde on gün süreyle askıda bırakır. Askıya çıkma ve indirme tarih ve saati tutanağa bağlanır. Tutanağın muhtar ve/veya aza tarafından güncel tarihle imzalanması sağlanır. Askı süresince herhangi bir itiraz olmaz ise icmallerdeki bilgiler doğru kabul edilir. Daha sonra yapılacak itirazlar değerlendirmeye alınmaz ve herhangi bir hak doğurmaz. Bu süre zarfında yapılacak itirazların değerlendirilmesi çerçevesinde üretici bazında icmallerde düzeltme yapılmış ise icmaller sistemden tekrar alınır. Üretici bazında icmaller üzerinden düzenlenen, kesinleşmiş ilçe icmalini imzalayarak bir nüshasını bağlı bulundukları il komisyonu’na gönderir.
(5) İl komisyonları;
a) Merkez ilçe ve bağlı köylerde ilçe komisyonlarının yapmakla yükümlü oldukları görevleri yapar.
b) İldeki prime esas ürünlerin ekim/zeytinlik alanlarını, üretim miktarlarını ve ödenecek toplam prim miktarlarını her bir ürün için ayrı ayrı gösterecek şekilde ÇKS’den alarak mevcut bilgileri ilçe komisyonlarından intikal eden icmallerde yer alan bilgiler ile karşılaştırır ve il icmalini imzalar.
c) Ödemeye ilişkin komisyon kararının bir nüshasını ilçe komisyonlarına, il icmalinin ve ödemeye ilişkin komisyon kararının orijinal bir nüshasını da Bakanlığa gönderir.
(6) Bakanlık; il ve ilçe komisyonları tarafından belirlenen ödemeye esas icmaller ve komisyon kararlarını göz önüne alarak, bütçe imkânları dâhilinde ülke genelinde, ödemeye esas değerleri belirlemeye yetkilidir.

Prim ödemesi için kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir ve zeytinyağı üretimi yaparak satan üreticilerden komisyonlarca istenen belgeler ve yapılacak işlemler;

MADDE 6 – (1) İstenecek belgeler ve bunlarla ilgili yapılacak işlemler aşağıda belirtilmiştir.
a) Başvuru dilekçesi (Ek-1),
b) Kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir ve zeytinyağı için; alım satım belgesi (müstahsil makbuzu veya fatura) ve/veya borsa alım satım beyannamesi,
c) Tasiriye faturası (Zeytinyağı için gerekli olan tasiriye faturalarının tarihi, hasat başlangıç tarihi ile son başvuru tarihi arasında olmalıdır.),
ç) Üretici adına düzenlenmiş 2008 yılına ait varsa kütlü pamuk/soya fasulyesi sertifikalı tohumluk faturasının aslı, kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, dane mısır ve aspir ürünlerini tohumluk üretici kuruluşları (Bakanlığımızda kayıtlı) ile sözleşmeli üretim yapan üreticilerin aldıkları alım satım belgeleri,
d) Belirtilen belgeler, işlenen tarım arazisinin mülkiyeti eşi ve/veya birinci derece akrabalarına (anne, baba ve çocuklarına) ait ise maliklerin onaylarının bulunduğu muvafakatname ve ürün satışı yapan kişinin vukuatlı nüfus kayıt örneği, tüzel kişiliklerde ise yetki belgesi istenir.
(2) Komisyonca istenecek tüm belgelerin asıllarının kaybolması veya zayi olması durumunda; belgeyi düzenleyen kişi veya kuruluştaki nüshasının noterce tasdikli örneği dikkate alınacaktır. Ancak, birlikler ve borsalar tarafından verilen belgelerin kaybolması veya zayi olması durumunda; “Bu belge, aslının zayi olması nedeniyle kişinin müracaatına binaen verilmiştir” ibaresi yazılmış ve tasdik edilmiş olması kaydıyla, komisyonlarca geçerli sayılır.
(3) Destekleme primi ödemesinden yararlanmak isteyen üreticilerin son başvuru tarihi Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulunca belirlenir. Bu tarihten sonraki başvurular kesinlikle kabul edilmez.
a) Destekleme primi ödemesinden yararlanmak isteyen üreticilerin son başvuru tarihi kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, dane mısır ve aspir için 3/4/2009, olarak belirlenmiştir. Bu tarihten sonraki başvurular kesinlikle kabul edilmeyecektir.
b) Destekleme primi ödemesinden yararlanmak isteyen zeytinyağı üreticilerinin tasiriye faturaları ile yapılacak son başvuru tarihi 5/6/2009, ancak bu tarihten sonra satılan zeytinyağlarına ait alım satım belgelerinin son teslim tarihi ise 2/10/2009 olarak belirlenmiştir. Bu tarihten sonraki başvurular kesinlikle kabul edilmeyecektir.

Prim uygulaması dışında kalan haller

MADDE 7 – (1) Prim uygulamalarından;
a) 2008 yılı ÇKS’de özlük, ürün, arazi bilgileri kayıtlı olmayanlar,
b) ÇKS’de kayıtlı olduğu yer dışında başka yerde prime müracaat edenler,
c) 2008 yılı ÇKS’de kayıtlı olmayan arazilerinde prime esas ürünleri üretenler,
ç) Ara ziraati olarak üretim yapan üreticiler,
d) Rafine edilmiş zeytinyağı üretenler,
yararlanamazlar.

Hukuki ve cezai sorumluluk

MADDE 8 – (1) Haksız yere yapılan destekleme ödemeleri, ödeme tarihinden itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte, anılan Kanun hükümlerine göre geri alınır. Haksız ödemenin yapılmasında ödemeyi sağlayan, belge veya belgeleri düzenleyen, kullanan, gerçek ve tüzel kişiler geri alınacak tutarların tahsilinde müştereken sorumlu tutulurlar. Destekleme primi ödemelerinden, idari hata sonucu düzenlenen belgeler ile yapılan ödemeler hariç haksız yere yararlandığı tespit edilen üreticiler, 5 yıl süreyle hiçbir destekleme programından yararlandırılmazlar.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Tarım ve Köyişleri Bakanı yürütür

2 Kasım 2008 Pazar

"TARIM AYAKTA KALIRSA KRİZİN ETKİLERİ AZALIR"

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türk çiftçisi ve tarım sektörünü krizin etkilerinden korumak gerektiğini söyledi. Bayraktar, “Tarımı ayakta tutmanın krizin etkilerini asgariye indirmede önemli olduğunu düşünüyoruz. Tarımı ayakta tutarak halkımızın gıdaya ulaşımını garanti altına alabilirsek, her şeyden önce insanlarımızdaki krizden kaynaklanan moral bozukluğunu azaltabiliriz” dedi.Bayraktar, küresel krize karşı tarım sektörü ve çiftçilerin korunmasına yönelik önerileri ile pamuk raporunu düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Bayraktar yaptığı konuşmada, çiftçinin satın alma gücünün giderek gerilediğini, gübrede yüzde 180, mazotta yüzde 40'a varan fiyat artışlarının bu kaybı daha büyük boyutlara taşıdığını kaydetti. Çiftçilerin bankalara olan ve elektrik enerjisi borçlarını ödemede sıkıntı çektiğini dile getiren Bayraktar, son iki yıldır yaşanan kuraklık afetleri ve artan maliyetlerin çiftçileri tarımsal faaliyetlerini yürütemez hale getirdiğini söyledi. Bayraktar, “Önümüzdeki dönemde tarımda mevcut sorunlar devam ederse, sektör bu istihdam yükünü taşımaya devam edemez. 2001 krizinden sonra 5 yıl içinde tarımsal istihdam 2.3 milyon kişi azalmıştır. İçinde bulunduğumuz koşullarda artan işsizlere bir de tarımı terk edenlerin katılmasına mani olunmalı” dedi.
-"GİRDİ MALİYETLERİ DAHA DA ARTABİLİR"-Bayraktar, gelecek süreçte dövizdeki artışa bağlı olarak gübre ve diğer girdi maliyetlerinin daha da artabileceğini belirterek, mevcut girdi fiyatlarıyla dahi üretimi artırmanın mümkün olmadığını kaydetti. “Gıda güvencemizden endişe ediyoruz” diyen Bayraktar, “Ülkemizde tarım kesimi özellikleri itibariyle krizlerden kendini koruma araçlarına sahip değildir. Güçlü ekonomik organizasyonlara sahip olmadığı için, ürün fiyatlarını, girdi fiyatlarını belirleme veya etkileme gücü ve inisiyatifi yoktur. Diğer kesimler bu durumu zaman zaman istismar edebilmektedirler” diye konuştu. Bayraktar, krize karşı tarımı ve çiftçileri korumak için alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:
“-Girdi fiyatlarındaki artışlar frenlenmeli veya telafi edilmeli.
-Elektrik borçlarının yeniden yapılandırılmalı.
-Kedi kullanımında kısıntı olmamalı ve yükselen faizler telafi edilmeli.
-Tarımsal destekleme bütçesi ihtiyaca uygun büyüklükte belirlenmeli ve kısıntıya gidilmemeli.
-Artırılacak bütçe çerçevesinde oluşturulacak bir fonla, stratejik ürünler için TMO'nun gerektiğinde müdahale alımları yapması sağlanmalı.
-Tarımsal kamu yatırımları artırılmalı.
-Sulama alanları hızla genişletilmeli.
-Tarımsal işletme yapısı iyileştirilmeli.
-Tarımsal gelir ve çiftçilerimizin satınalma gücü artırılmalı.
-Kırsal kalkınma hızlandırılmalı, kırsal alanda tarım dışı iş ve gelir imkanlarının artırılmalı.”
-"DÜŞÜK ENFLASYON ÜRETİMİN ARTMASINA BAĞLI"-Bayraktar, “Eğer önümüzdeki dönemde gıda fiyatlarındaki artışın yüksek olmasını istemiyorsak ve bu suretle enflasyonu 6 puan düşürmek istiyorsak, tarımsal üretimi artırmanın çok önemli yararı olacaktır. Başka bir ifadeyle, Merkez Bankası Başkanının öngördüğü düşük enflasyon seçeneğinin gerçekleşmesi, tarımsal üretimin artmasına bağlıdır” diye konuştu.Pamuk Raporu'nu açıklayan Bayraktar, pamuk üretiminin tüketime paralel artış gösteremediğini ve Türkiye'nin pamukta her geçen gün dışa bağımlılığının arttığını söyledi. Bayraktar, “Pamuk gibi önemli bir üründe dünya ile rekabet edebilmemiz için aynı şartlarda üretim sağlamamız gerekmektedir. Türkiye'nin pamuktaki verim ve lif uzunluğu gibi üstünlükleri rekabet açısından yeterli olamamaktadır. Bu sebeple, Ülkemizdeki üretim alanları daralmakta, her geçen gün ithalat artmaktadır” dedi. Bayraktar, 1998 yılından 2007 yılına kadar enflasyonun 8.5 kat, girdi fiyatlarının yaklaşık 15 kat arttığını ancak pamuk fiyatlarının sadece 5 kat artış gösterdiğini dile getirdi.
-ULUSAL PAMUK POLİTİKASI BELİRLENMELİ-Bayraktar, mevcut sorunların çözülmesi için öncelikle ulusal pamuk politikasının belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Bayraktar ayrıca üreticilerin yeniden üretime dönmeleri için dünya piyasalarındaki pamuk fiyatları ile rekabet edebilir bir ortam yaratılması gerektiğini söyledi.

Haber.mynet

1 Kasım 2008 Cumartesi

PAULOWNİA AĞACI YETİŞTİRİCİLİĞİ

AĞAÇ HAKKINDA : Paulownia ağacı ; anavatanı Çin olan ve çok hızlı büyüyen,içinde ülkemizin de bulunduğu Kuzey yarıkürede yaklaşık 24 milyon dekar arazide özellikle keresteciliği için yetiştiriciliği yapılan ilk dikim yılında 5-6m boya ulaşabilen geniş yapraklı bir ağaç türüdür.Kullanım alanının geniş olması sebebiyle gelişmiş ülkelerde büyük ilgi görmektedir.Bilinen 9 çeşit pwl türü arasında P.Elongata,P.Tementosa ve P.Fortunei ülkemiz koşullarına uyum sağlamaktadır.Elongata ve Tementosa –28 C , +50 C sıcaklık dilimlerinde ve 0-2000m rakımlarında yetişebilmektedir.


TOPRAK İSTEĞİ : Pwl’nin adaptasyon kabiliyeti çok yüksek olduğundan ciddi bir toprak seçiciliği yoktur. Yetişebileceği pH aralığı 5-8.5 , optimum pH 5.5-7.5’dir.Max tuzluluk 1000ppm.dir.Kaba yapılı topraklarda , hafif ve orta killi topraklarda rahatlıkla yetişir.Pwl suyu seven bir bitki olmasına karşın yüksek taban suyu istemez.Taban suyu toprak yüzeyinden 1-1.5m aşağıda olmalıdır.Ağır killi veya kireçli topraklarda aşırı maliyet getirmeyecek gübreleme programları ile iyi bir yetiştiricilik yapmak mümkündür.


İKLİM İSTEĞİ : Pwl 0-2000m rakım ve –28 C , +50 C sıcaklık dilimleri arasında yetiştirilebilir.Isı ve ışık ihtiyacı yüksektir.Serin bölgelerde Pwl nispeten yavaş yetişmekte fakat sıcak bölgelere oranla daha kaliteli kereste vermektedir.Pwl direk güneş ışığı alan yerlere dikilmelidir.Yağış miktarının düşük olduğu bölgelerde sulama şarttır.Pwl yetiştirmek için kavak baz alınabilir.Kavak yetiştiriciliği yapılan tüm bölgelerde Pwl yetiştirilebilir.
SULAMA : İlkbahar ve yaz dikimlerinde bölge ve toprak özelliklerine göre haftada 2-3 kez sulama yapılmalıdır.Su ihtiyacı toprak özelliklerine göre farklılık gösterecektir.Bitkinin su ihtiyacını tespit etmenin en pratik yolu toprak muayenesidir.Toprak tavını kaybetmeye yakın plantasyonlar sulanmalıdır.Pwl bol su istemesine karşın kök bölgesinde devamlı aşırı miktarda su istemez.Gereğinden fazla sulandığında özellikle fide dikimi yapılmışsa fidelerde çürümeden dolayı kayıplar olacaktır.Bitkilerin büyümesiyle sulama araları açılacak 15 günde 1’e kadar düşecektir.
DİKİM MEVSİMİ VE DİKİM ARALIKLARI : Ülkemizin çoğu bölgesinde Mart sonundan Kasım başına kadar dikim yapılabildiği gibi kış dikimi de uygulanabilir.Mevsim farklılıklarına göre dikimde kullanılan materyal değişiklik gösterir.İlkbahar-yaz ve erken sonbaharda 10-15 cm boyunda fideler kullanılabilir.Kış aylarında ise kök sistemi gelişmiş fidanlar kullanılmalıdır.Bu fidanların gövdelerinin odunlaşmış olmalarına dikkat edilmelidir , böylelikle olumsuz kış koşullarına daha kolay direnç gösterirler.Kış dikiminde durgunluğa girmiş (dorman) yapraklarını dökmüş fidanlar kullanılabilir.Sonbahar ve kış mevsiminde yapılan dikimlerden sonra ilkbaharda fidanlar toprak yüzeyinden kesilmelidir.Bu işlem rakımı yüksek bölgeler içinde ilkbahar ve yaz dikimi yapılsa dahi rutin uygulamadır.(Kültürel işlemler dikim esnasında ve yetiştirme süresince teknik elemanlarımız tarafından uygulamalı olarak gösterilecek ve gerekli bilgiler doküman halinde yetiştiricilere verilecektir.)Dikim aralıkları firmamız tarafından 4x4m olarak tavsiye edilmektedir.Buradaki avantaj hem ağaç taçları birbirine girmeyecek hemde toprak işleme kolay olacaktır.Bunun yanında dikim aralıkları arttırılarak kombine tarım yapma olanağı yaratılabilir.
KOMBİNE TARIM : Pwl,pamuk,mısır,soya,patates ve sebzelerle birlikte yetiştirilebilir. Kombine tarım yapılacaksa dikim aralıkları buna göre ayarlanmalıdır. 6x10m, 6x15m, 5x20m gibi.Avantajları;
· Birlikte yetiştirildiği bitkilerde %20 ye yakın verim artışı sağlar.
· Sulama suyunun sebep olduğu tuzlanmayı engeller.
· Sonbaharda dökülen yapraklarıyla toprak profilinden aldığı bitki besin maddelerini birlikte ekildiği maddelerin kullanımına sunar. Gübreleme yapar.

KERESTE ÖZELLİKLERİ : Soluk sarı bal görünümünde, kokusuz,pürüzsüz ve budaksızdır.m³/kg’a yüksek miktarda kereste çıkar. Düşük çekme (0.27-0.37),kırılma,deforme olmama ve 400 C de yanma ısısı gibi özellikleri vardır. Selüloz oranı ise %46-49 arasında değişir.
1-Çok iyi ısı yalıtım malzemesidir. Termal iletkenliği 0,0063-0.086 kcal m-1 hr-1 sıcaklık iletkenliği 0.000561-0.000631 m-2 hr -2 değerleriyle bilinen 40 tür içerisinde en yüksek sıcaklık yalıtım verilerine sahiptir.
2- Diğer keresteler içerisinde dönmeye,çatlamaya ve deformasyona karşı en dayanıklısıdır. İşlemesi çok kolaydır. Çapak,kıymık vs. yapmaya müsait değildir.
3- Paulownia kerestesi çürümeye karşı dirençlidir ve aynı zamanda zararlılara karşı dirençlidir. Bu kereste ile yapılmış 100 yıllık evler daha ayakta durmaktadır. Szechuan vilayeti orman araştırma enstitüsü, Hong Ya orman çiftliğinde bir çok ağacı çürümeye bırakmış ve 16 yıl sonra Paulownia haricindekilerin tamamen çürüdüğü Paulownianında sadece yüzeyden 1cm derinde çürümenin başladığını rapor etmiştir.
4-Paulownia çok iyi bir şekilde dilimlenebilir ve soyulabilir. Bu kaplama ve kontroplak üretimine elverişli bir malzeme olduğunu gösterir. Zımparalanmış yüzeyi viskozitesi doğru yapışkanla 0.25 mm ye kadar inceltilebilir.
5-Dünyanın üzerine yazı yazılabilen en iyi kerestesi olduğu olduğu için Japonya’da kartvizit yapımında kullanılmaktadır.
6-Kerestesi tatsız ve kokusuz olduğundan her türlü yiyecek malzemesinin yanında kullanılabilir. (örneğin Dondurma çubuğu,ambalaj)
7-Kerestesi bel vermediği ve bükülmediği için 2 yaşındaki Paulownialar Çin de çatı makası olarak kullanılmaktadır. Aynı çaptaki iğne yapraklı kerestelerden daha iyi performans gösterirler.
8-Yoğunluğu 260-330 kg/m³ (%15 rutubetli) arasında değişir. Diğer sert ağaç türlerinden daha hafiftir. (Çam 450/m³,Okaliptüs 800 kg/m³) ambalaj sanayi için bir avantaj yaratır.
9- Hafifliği ve yüksek rezonans kabiliyeti sayesinde müzik aletleri yapımında kullanılır.
10- Birinci sınıf beyaz kağıt hamuru üretiminde kullanılır.
11- 2-3 senelik Paulownia ağacından kalem ve cetvel üretilebilir. Avantajı hafif ve sert oluşudur.
12- 1-2 senelik Paulownia ağacından aktif karbon sanayinde yararlanılır.

KULLANIM ALANLARI :
HAYVAN YEMİ
Paulownia’lar çok geniş ve yüksek hacimde yaprak üretirler. Çinde bu yapraklar kurutulduktan sonra kıyılır ve silolarda saklanır. Koyun, keçi,tavşan,sığır, ve domuz besini olarak kullanılır. Kuru yaprakların besin değeri yağ,şeker ve protein açısından zengin olup ağırlıkları oranında tahıl ile aynı değere sahiptirler.
GÜBRE
Paulownia kök sistemi toprağın çok derinlerine giderek,fidanlıktaki diğer ürünlerin ulaşamayacağı rutubet besin maddelerini alır. İşte bu derin toprak tabakalarından alınan besinler ve rutubet,sonbaharda dökülen yapraklar, oluşan zengin örtü ile gübreyi oluşturur. Paulownia yaprakları zengin nitrojen (Azot) içermektedir ve rutubetli ortamlarda hemen dekompoze olarak gübre haline geçerler. Sürülen toprak, bu gübre ile karışarak toprağın verimliliğini artırır.
RÜZGAR PERDESİ
Paulownia büyük yaprakları sayesinde geniş bir alan kaplar. Bu nedenle özellikle deniz kenarında devamlı rüzgara açık konutların korunmasında kullanılabilir. Şekil verilmesi son derece kolay olan ağaçlarla;rüzgarın yön ve şiddeti dikkate alınarak rüzgarkıran perdeler tesis edilebilir.
HAVA KİRLİLİĞİ
Paulownia ağacının yaprakları toz duman ve hava kirliliğini emerek temizler. 1 hektar paulownia yılda 6 kg atmosferik kükürt emme kabiliyetine sahiptir. Tesis edildiği kentlerde %80 oranında hava kirliliğini azalttığı gözlemlenmiştir.
EREZYON VE ENERJİ
Paulownia derin kök sistemi sayesinde toprağı tutar ve neticede heyalanı önler. Yine geniş yaprakları ile rüzgar ve damla tesirinden toprağı korur.Birçok gelişmiş ülke ısınmak için oduna dönmeye başlıyor. Bu ülkelerde evlere ısı verimi yüksek sobalar kuruluyor. Ayrıca paulownia nın A.B.D. ‘de bazı enerji santrallerinin etrafına enerji ormanı amaçlı dikildiği biliniyor.
EKONOMİK DEĞER : Paulownia diğer kerestelik ağaçların 20-30 yılda gösterdiği büyüme performansını 4-6 yılda gösterir. 2 yaşında ekonomik bir anlam ifade eder. 2 yıllık ağaçlar sunta ve kağıt fabrikaları tarafından değerlendirilir.4-6 yıl arasında 1m³ kereste verir ki 1m³ kerestesinin dünya piyasalarında ki fiyatı 300-400 $ dır. Bu ağaçlardan en düşük kereste kalitesi olan E kalitesinde tomruk elde edileceği varsayılırsa bir ağaçtan en az 200 $ gelir sağlanır. Ortalama bir hesap yapılacak olursa 1 dekara 4X4 metre arayla dikim yapıldığında dekarda 62 adet ağaç bulunacaktır. Bu durumda 1 dekardan 4 yılda 62 X 300 $ = 18600 $ gelir elde edilir. 1 dönümün fide maliyeti 350 milyon T.L civarındadır.4-6 yıllık yetiştirme dönemi içinde kullanılacak ilaç ve gübre girdileri göz ardı edilebilecek oranda düşüktür.Paulownia yetiştiricisine diğer tarım ürünleri ile kıyaslanamayacak oranda yüksek gelir sağlar.
FİDAN DİKİMİ VE HIZLI BÜYÜME İÇİN MUTLAKA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR :
-Fidan çukuru 80cm derinlik ve 60cm çapında açılarak alt kısımdan çıkan toprak ve üst kısımdan çıkan toprak ayrı ayrı yığılarak organik gübreyle (çiftlik gübresi) 1/6 oranında karıştırılıp üstten çıkan toprak alta alttan çıkan toprak üste gelecek şekilde dolgu yapılıp fidan oluşturulacak geniş çanağın ortasına tüpten çıkarılarak yerleştirilir.
-İkinci yıl mart ayı sonlarında toprak seviyesinden sert budama yapılarak oluşmuş cılız gövde kesilir. Baharda çıkan sürgünlerden en kuvvetlisi bırakılarak diğerleri alınır.(böylece bırakılan sürgünün yaz boyunca 7m boy atması ve ana gövdeyi oluşturması sağlanmış olur).
-Haftada en az iki defa bolca sulanmalıdır. Topragın durumuna ve bitki gelişmesindeki simptomlara göre gübreleme yapılabilir.
KAYNAKLAR:
* tarimsalpazarlama.com
* paulownia.cjb.net